Ömer Fethi Gürer: “Kuraklığa Karşı Önlem Alınmalı. Çiftçinin Zararları da Karşılansın ki Dayansın”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Ulukışla ilçesinde kuraklıktan etkilenen çavdar tarlalarını ziyaret etti. Gürer, “Kuraklığa karşı önlem alınmalı. Ayrıca çiftçinin yaşayabilmesi için uğradığı zararlar bir an önce tespit edilmeli. Artık kırsalda çiftçilik esasen yok oluyor. Yaş ortalaması 50- 55 yaşındaki gençler artık çiftçilik yapmıyorlar ve bu tür şeyler”Tarım yapılan alanlarda kuraklığın da etkisiyle büyük sıkıntılar yaşanıyor. Analiz mutlaka siyasi iktidar tarafından sağlanmalıdır. Bu bölgedeki çiftçilerimizin kaybı Cumhurbaşkanlığı tarafından tazmin edilmelidir” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Ulukışla ilçesinde kuraklıktan etkilenen çavdar tarlalarını ziyaret etti. Üreticilerin sorunlarını dinleyen Gürer, “Kurak tarım alanlarında kar ve yağmur olmadığı için bu yıl ekilen çavdarlar maalesef topraktan beklendiği gibi çıkmadı. bölge.” Gürer’in “Göletlerde ciddi bir durgunluk var değil mi?” Üreticinin sorusu üzerine “Evet. Göletlere baktım. Şu anda göletlerde 1/3 doluluk var. Hüsniye Göleti, Porsuk Göleti ve çevremizdeki diğer göletlerde de durum aynı. Bu da olumsuz yönde etkilenecek.” Bu dönemde yetiştirilecek tarla sebzelerini etkiler.’ dedi.
TARLA SAHİBİ: ÇAVDAR TOPRAKTA KURU KALIR, GELMEZ
Gürer ise, “Gölette su yok. Burası aynı zamanda kuru tarım alanı. Burada da çavdar ekilmiş. Normalde çavdarın belli bir seviyede olması gerekirdi ama gördüğünüz gibi. şimdi bela sahadan seçiliyor.” Kuraklığın etkisinin hissedilip hissedilmediği sorusuna tarla sahibi, “İçinde hala kuru buğday var, çavdar var. Çavdar bile kuru gözüktüğü için çıkmıyor. çıkmıyor.” Daha sonra gübre attığını belirten tarla sahibi, “Gübresiz kuru tarım yapamayız. Çavdarın tohumu 11-12 liraydı. 19’dan gübre aldık.
“KAYIBIMIZ BİZİMLE OLACAK”
Tarla sahibi, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) sahip olduğunu ancak Tarım Sigortaları Havuzu’na (TARSİM) kaydı olmadığını söyledi. Bunun üzerine Gürer, “Kaybınız ne olacak?” diye sordu. Tarlanın sahibi, “Zarar bize, kendimize kalacak. Burası kuru olduğu için artık ekim yapılmayacak” dedi.
Ekim ayında tarlayı diktiklerini söyleyen bir diğer üretici, Gürer’in zararlarının karşılanmasını isteyip istemedikleri sorusuna ise “Tabii ki vekilim, bu iş böyleyse biz halledemeyiz” dedi. Üretici, kuru tarımda yılda 200-250 kilo verim aldıklarını ancak bu durumda zor olduğunu kaydetti. Bu yıl tekrar ekemezlerse ne yapacaklarını soran üretici Gürer’e, “Yani üzerine bir şey atamayız. Ne çıkarsa onunla yetineceğiz” dedi.
“ÇİFTÇİLERİN GÖRDÜĞÜ ZARARLAR DAYANABİLMELERİ İÇİN KESİNLİKLE BİR AN ÖNCE TESPİT EDİLMELİ VE YAPILMALIDIR”
Gürer şöyle devam etti:
“Göletlerdeki su seviyesi de düştü. Hem göletten sulama suyu olarak sulama yapanlar hem de kuru tarımda yağacak yağmur ve karla üretim yapacak olanlar bu yıl önemli sıkıntılar yaşıyor. Bunun değerli bir yansıması.” sorun çavdar ve arpada hayvan yemi olarak besi hayvanı üreticilerinin mera alanları dışında üretimin azalması fiyatlar yükseleceği için önemli bir maliyet artışını da beraberinde getirecektir.Buğdaydaki fiyat değişkenliği ekmek fiyatını etkileyerek doğrudan ekmek fiyatına yansıyacaktır. raftaki diğer işler.
Kuraklığa karşı mutlaka önlem alınmalıdır. Ayrıca çiftçinin ayakta durabilmesi için uğradığı kayıpların da bir an önce tespit edilmesi gerekiyor. Artık kırsalda çiftçilik fiilen yok oluyor. Yaş ortalaması 50-55, gençler artık çiftçilik yapmıyor. Bu tür müesseselerin yetiştirildiği alanlarda da kuraklığın etkisiyle büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Analiz mutlaka siyasi iktidar tarafından sağlanmalıdır. Bu bölgede çiftçilerimizin uğradığı zarar Cumhurbaşkanlığı tarafından tazmin edilmelidir.”
